5 Kasım 2007 – Matt

uzun süre oLdu bea…

görüşmeyeLi pek değişmemişsin sen ama ben ve benim hayatımda acayip değişikLikLer oLdu

şimdi bunLarı yazmaya kaLksam bitmes…yorgunum daha sora kısaca anLatırım…

ama gercekten cok şey değişti…

6-7-8-9-10-11-12-13 Eylül 2007 – Matt

uzun zamandır giremiyorum..internet baglantım yoktu ve bazı sorunlar dolayısıyla ne kafeye ne de neti olan bi yere gidip giremedim..şimdide opendns ayarlarıyla girdim..yine mahkeme kapatmış :@

neyse giremediğim süre zarfında bicok şey oldu

O’nla 2 kere ayrılıp tekrar birleştik 😀 (ALLAH’A ŞÜKÜR)

Üniversite için Kıbrıs’a gittik.Çektiğim çileyi anlatamam..berbattı (ama okul harbi güseldi..)

Bugün deneme sınavı yaptım..100sorudan 4 boş 1yanlış cıktı…mutluyum 😀

aslında bicok şey oldu ama gereksiz yazmaya degmez..

görüşürüz…

5 Eylül 2007 – Matt

    17:28

Yine O’nun beni üzdüğü normal günlerden biri..Zaten ne zaman bigün benim yüzüm hep güldü..Ulan bir insan inanıyom diyipte sonra inanmadıgını ima eden sözler söyler mi?bari uydurma be inanıyom diye…SENI sevmiyor olsam şimdiye herkesin yaptıgı gibi atıverirdim ama işte ne yapayım BEN COK SEVDIM.bide o bunu görebilseydi..tek yaptıgı bikaç köstebek ayarlayıp beni takip ettirmek,sonra da köstebeklerinin yalanlarını,iftiralarını ve abartılarını dinlemek..SEVMEK bu değil kızım,sevmek benim yaptıgım,benim yaşadıgım,benim hissettiğim…ALLAH bigün benimde yüzümü güldürecektir…

Yaşamaya Dair – I

Yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.

Yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani o derecede, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.

Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak yanı ağır bastığından.

1947

Nazım Hikmet

Yaşamaya Dair – III

Yaşamaya Dair – III

Bu dünya soğuyacak,
yıldızların arasında bir yıldız,
hem de en ufacıklarından,
mavi kadifede bir yaldız zerresi yani,
yani bu koskocaman dünyamız.

Bu dünya soğuyacak günün birinde,
hatta bir buz yığını
yahut ölü bir bulut gibi de değil,
boş bir ceviz gibi yuvarlanacak
zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız.

Şimdiden çekilecek acısı bunun,
duyulacak mahzunluğu şimdiden.
Böylesine sevilecek bu dünya
“Yaşadım” diyebilmen için…

Şubat 1948

Nazım Hikmet

Yaşamaya Dair – II

Yaşamaya Dair – II

Diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız,
yani, beyaz masadan,
bir daha kalkmamak ihtimali de var.
Duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini
biz yine de güleceğiz anlatılan Bektaşi fıkrasına,
hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden,
yahut da sabırsızlıkla bekleyeceğiz
en son ajans haberlerini.

Diyelim ki, dövüşülmeye değer bir şeyler için,
diyelim ki, cephedeyiz.
Daha orda ilk hücumda, daha o gün
yüzükoyun kapaklanıp ölmek de mümkün.
Tuhaf bir hınçla bileceğiz bunu,
fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz
belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu.

Diyelim ki hapisteyiz,
yaşımız da elliye yakın,
daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının.
Yine de dışarıyla birlikte yaşayacağız,
insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgarıyla
yani, duvarın ardındaki dışarıyla.

Yani, nasıl ve nerede olursak olalım
hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak…

1948

Nazım Hikmet

4 Eylül 2007 – Matt

    18:43

Bugün herşey başta iyi gözüksede aslında hiçbişey öyle değilmiş..Sevdiğim,Canım,Gülüm,Nefesim bugün benim hiç bişeye değmeceğimi söyledi..Bide övünürdüm sevgisiyle,ne göz yaşı döktüm,bilemezsiniz..Zaten bu dünyada yaptıgım en iyi şey bu..Ağlamak,gercekten cok güzel aglarım ve bi o kadar cok aglarım…Ne erkeğim ama demi?Erkeklik falan umrumda değil yeterki O HEP BENİ SEVSİN.. 😦

    19:28

Şimdi bi msj geldi..yanıldıgını o da gördü ama sogudu her halinden belli… 😦

3 Eylül 2007 – Matt

    15:29

Bugün her zamankinden gec yazıyorum günlüğüme..İnsanın keyfi yerinde olunca yazası gelmiyor pek…e tabi insan hep mutlu olamıyor ve o mutlulugun keyfini cıkarıyor…bende bugün onu yapıyorum…o yüzden pek erken olmadı bugün…neyse,işte dediğim gibi herşey güzel gidiyor,inşallah hepte öyle gider..ALLAH’tan mutlu olmaktan başka ne istiyim ki…ya seviyorum seni be wordpress 😀 yada günlük :D…görüşürüz 🙂

    23:31

hay aq hiç güleceğim yoktu..hasanla fırat maşallah sıctılar agzıma 😀 “Kes Lan” “Agzunu YuzunuDaguturum” 😀 aq karnıma harbi agrı girdi haa 😀

Verimli bir şekilde yeni bir dil öğrenmenin formülü: 5-Kasa sistemi

Arkadaşlar http://blog.arsln.org sitesinde 5-Kasa Sistemi adlı bir yöntem var, bu yöntem sayesinde şu şekilde avantajlar sağlanabiliyor, kısaca :
Yazının devamını oku »

2 Eylül 2007 – Matt

    14:53

Her zamanki gibi yine gec kalktım.Sanırım saat 13:05 idi 🙂 ya aslında uyumak güzel şey ama sonucta onca zamanım da gidiyor..erken kalkmış olsaydım belki daha cok şey yapcaktım…yararlı veya yararsız,yapcaktım bişiler…en azından akşam yatarken iyi bugün bunları bunları yaptım içim rahat diyebilecektim..hep erken kalkmayı istiyom ama olmuyo işte…nese bunun dışında bugün gercekten iyiyim…telefona bi baktım 325 cagrı var 🙂 acayip mutlu oldum….her kalktıgımda böle görürüm genelde ama bazen yanında birde mesaj olur o bozar herşeyi…ama bugün yoktu acayip mutlu oldum..umarım hep öyle olur…saat 3 oldu ama ben hala kahvaltı yapmadım. 🙂 en iyisi gidip biraz bişeyler yiyim..tabi bişi bulabilirsem ve bulsamda onu koyacak tas tabak bulabilirsem.. 🙂 2gndür bulaşık yıkamıyorum …hehe 🙂 neyse görüşmek üzere…

    18:49

ya sanırım benle alıp veremediği bişey var…herhalde bugün bu cok mutlu birazcık bozalım şunu diyor…tam yine herşey güzel gidiyor,sonra bi bakıyoruz yine göz yaşları içindeyim…abi ben ne yapcam böyle ya…bunları buraya yazıyoz da,wordpress bide bize bi care bulsana ne yapcam ben böyle,ha?bakalım böyle nereye kadar gitcek…nereye kadar gitceği belli ne zamana kadar gitcek bakalım…ben ne zaman ölcem… 😦 

    19:05

Oh be yine normale dönüyor herşey…ulan wordpress sana ilendim bak işe yaradı 😀

    21:28

Sonunda annemler geldi…Oh be bulaşık derdinden kurtuldum 🙂 Hoş,aslında o kadar da kötü değildi,insan kendi başının çaresine bakmayı öğreniyo az bucukta olsa..nese şimdi hazır yemek yemenin keyfini cıkarayım ben 🙂

« Older entries